Öne çıkan çarpıcı notlar

Katılımcıların %80’i işe alım ve kariyer sitelerini biliyor ve üye olmuşlar.

Lise öğrencilerinin Linkedin profili bulunmuyorken, üniversiteliler hesap açmış ancak aktif kullanmıyor.

Aktif Linkedin kullanan öğrenciler son sınıf öğrencileri veya aktif öğrenci kulübü üyeleri.

Üniversite öğrencilerinin %60’ı pandemi döneminde etkinliklerin dijitalleşmiş olmasından çok memnun. Bu durumun etkinlik çeşitliliğine olan olumlu katkısı onları oldukça sevindiriyor.

Özel liselerde okuyan öğrencilerin ortak görüşü okullarını ziyarete gelen kurumsal şirketlerin onların dilinden konuşamadığı yönünde.

Özellikle staj ilanlarında iş akışının anlatılmamasından şikâyet ediyorlar. Bu durum çalışmamıza katılan lise öğrencilerinin %90’ında staj süreçlerinin belli olmadığı yönünde bir algı yaratmış durumda.

Çalışmak istediğin kurumdan yaratıcılık deyince ne beklersin?

“Biraz daha cesur olmasını…”

“Sen de hemen şimdi başvur demeden, bize o pozisyonun gerekliliklerini anladığımız bir dilden anlatmasını”

“Kariyer adımları için basamaklar kullanmak çok gülünç geliyor. Ben veri analitiği alanında gelişmek istiyorum ama kariyerimde yükselmek ve müdür olmak hiç benlik değil. Bu durumda dümdüz yolda mı yürüyeceğim?”

“Çoğu zaman stajda göz dolduran ve büyüleyen uygulamalar oluyor. Staj yaptığım yerde o bölümdeki kıdemli bir çalışan “bunlar şimdi var sonra olmayacak demişti” o lafı hiç unutmadım ve o kuruma girmek hiç istemedim. Çalışanlar genel olarak mutsuzdu.”

“Yaratıcılığın netlikle birleşmesi gerekiyor bence. Net olmayan işlerde çok havalı posterler, sosyal medya videoları hazırlanıyor ama bazı sorularımıza cevap bulamıyoruz.”

Stok: gerçeklikten uzaklaştırıyor

Katılımcıların %60’ı stok fotoğrafların soyut konseptleri anlatmada işe yaradığını, hatta çok etkilediğini düşünüyor. Bu açıklamayı yaparken en çok görsel dünyanın ilham vermesi konuşuluyor.

Kariyerle direkt eşleştirilen pusula, basamak, orman yolu gibi kavramlardan uzaklaşmak istediklerini belirtirlerken, katılımcıların yalnızca %10’u bu görsellerin gerçek çalışanlarla eşleştiği durumlarda kullanılmasında bir sakınca görmüyor.

Katılımcılara bu görsellerde ne olsa daha iyi olur diye sorduğumuzda, mizah anlayışının ve komedi unsurunun yer almadığını belirtiyorlar.

Yaratıcılık denince akıllara ilk sırada farklı bir şekilde anlatabilme yeteneği, ikinci sırada çarpıcı ve dikkat çekici görseller ve son olarak jenerik dünyalardan olabildiğince uzaklaşmak geliyor.

Yaratıcılık = farklı bakabilme ve bunu yansıtabilme yeteneği olarak karşımıza çıkıyor.