blog thumb

Hikayeciliğin önemini artık hepimiz çok iyi biliyoruz. Ne söylediğimizden çok, nasıl söylediğimizin öne çıktığı iletişim çağında, laf kalabalığı da ayrı bir dert oluverdi. Peki bu konuda derdimize deva olmaya gelen mikro hikayecilik bize ne diyor? Az laf, çok iş. Her şeyi aynı anda söylemesen olur mu? 

Güçlü bir hikayenin ne denli önemli olduğunun farkındayız. Konusuna hakim olan herkesin bir şeyler anlattığı bu dünyada, çalışanlar liderlerinden, tüketiciler markalarından ikna edici ve etkileyici bir şeyler duymak isterken maalesef çok benzer işlerle karşılaşıyorlar. 

Hikayeciliğin isim liderlerinden Paul A. Smith, bu alandaki ihtiyacımızı şöyle tanımlıyor. "Çocukluğumuzdan beri dinlemeye alışık olduğumuz ve bizi uyatacak hikayelerden çok sıkıldık. Artık hepimiz etki ve sonucunu duyacağımız, hissedeceğimiz hikayeler duymak istiyoruz."

Bu duruma öreceğimiz hikayenin etkisini anlayabilmek için yapmamız gerekenleri şöyle bir ele alalım. 

- Hikayemizin hedef kitlesinin çok net belirli olması lazım. Biz kime, ne zaman, ne söylüyoruz? Kitlemiz bu mesajla ilk defa mı karşılaşıyor?

- Kitlemizin duyacağı bu hikayede bizim yarattığımız fark ne? Neden bizden dinlesinler?

-Amacımız nedir: dinletmek mi, öğretmek mi, güldürmek mi, harekete geçirmek mi? 

Geçtiğimiz hafta bir iş ortağımızın, bünyesinde çalışmaya başlayacak genç liderlerlere yönelik bir buluşma düzenledik. Bu buluşmanın temasını hazırlarken, şirket CEO'su için de bir açılış konuşması çalıştık. Liderimiz oldukça samimi ve net olmayı tercih ettiği için, kendi TikTok kanalında takip ettiği hesaplardan derlediğimiz bir içerikle "gerçekçilik" konusunu ele aldık. 

Burada hikayecilik ve TikTok deyince her şey yolunda gibi gözükse de sihirli bir dokunuşa ihtiyaç duyduk ve mikro-hikayecilik yapalım dedik. 

Mikro-hikayecilik, hikayeciliğin küçüğü. Bütünü parçalara bölerek belirli bir algoritma üzerinden daha kısa ve odaklı içerikler tasarlamak anlamına geliyor. 

Bugün pazarlama dünyası Reels, TikTok gibi içeriklerde bunu deniyor. Hiç bir şey demeden 30 daniye geçirten içerikler gibi düşünmeyin sakın. 30 saniyede, 280 karakterde, 2 cümlede net ve akıcı bir anlatım sunmak mümkün. 

Gelelim ipuçlarına: 

- Mikro hikayecilik hedef kitlemizi çok iyi tanımamızı gerektirir. Fazladan bir kelime veya bir görsele gerek yoktur. Bunun için topluluk kurallarımızı çok net belirlemeliyiz. 

- İçeriğimizi destekleyecek görseller kullanmaya özen göstermemiz gerekiyor. Çok jenerik işlerden olabildiğince uzaklaşmalıyız. 

-Instagram akışında bizi durduran o haber gibi, ne yaparsak parmaklar durur? Ne yaparsak izleyici konuştuklarımızı unutmaz. Çok sade olmamız şart. 

Peki bu noktada bir duralım. Ya anlatacak bir kaç konumuz, verecek bir kaç mesajımız varsa ne olacak? Bu durumda, mikro hikayecilik bizim yöntemimiz olamaz mı? Tabii ki olabilir, fakat bütünü parçalara bölmeyi göze alabilmeliyiz. Her şeyi tek bir mesajda söylemenin mümkün olmadığının farkında olmalıyız. 

Ve son olarak, hikayedeki merak unsurunu hep canlı tutmayı başarmamız gerekiyor. İşte o da hikayeciliğin sırrında saklı : )

-logue'da kurumsal sunumlarınız ve etkinlikleriniz için hikayecilikten beslenerek içerikler ve özel konseptler hazırlıyoruz. Günümüz trendlerinden esinlenirken, ezbere iş yapmayı sevmediğimiz için hep yaratıcı düşünmeye odaklanıyoruz. 

Başta Linkedin olmak üzere liderlerinizin sosyal medya hesap yönetimlerinde ise mikro-hikayeciliğin süper gücünden yararlanıyoruz. Az lafla çok iş, etkileyici bir hikayeyle daha fazla etkileşim almak mümkün. 

Bize bir merhaba@logue.com.tr demeniz yeterli. 

-feryal-

Video önerisi: https://www.youtube.com/watch?v=KxDwieKpawg Andrew Stanton 

fotoğraf: Alexander Grey 

 

 

Latest posts

blog-post

Bağlanmak ne demek?

Sözlük anlamı; "(birine karşı) sevgi, saygı ile duyulan içten yakınlık" olarak tanımlanan bağlılık, bugün kurumların süslü …

29 Kasım 2021 4 dakika okuma

blog-post

Bir ricam olacak

Dört bir yanımızı yeni çalışma modellerine geçiş mitleri sarmışken, Büyük İstifa döneminin ülkemize …

21 Şubat 2022 4 dakika okuma

blog-post

Biraz duyguyla işlem tamam mı?

BoomSocial’ın Marketing Türkiye için gerçekleştirdiği “2021 Yılının En Çok Konuşulan Dijital …

10 Ocak 2022 2 dakika okuma

blog-post

Biz bir aile değiliz

İçinde bulunduğumuz pandemi koşulları, sosyo-ekonomik ve politik olaylar küresel boyutta şirketlerin %60’ının …

07 Şubat 2022 2 dakika okuma