blog thumb

2003 yılında kurulan ve bugün iş dünyasının etkileşim yaratmak adına ana mecrası haline gelen Linkedin'in tüm sosyal mecralar gibi algoritması sıklıkla değişiyor. Kullanıcıların pek çoğunun temel meselesi, 'bizi de takipçilerimize göster' olurken, reklamlı içerikler gibi özel başlıklarda algoritmaları takip etmediğinizde gülünç ve bir o kadar üzücü mesajlar markanız adına kullanıcılara ulaşabiliyor. Peki, ayna ayna söyle bize, Linkedin bizi ne zaman nasıl gösteriyor? 

Linkedin kanalınızda belirli bir frekansta içeriklerini paylaşmanız bir türlü hedeflediğiniz kitleye erişmenize yardımcı olmuyorsa, sorun sizde değil. Algoritması düzenli olarak kullanıcı adımlarına göre güncellenen Linkedin'i sıkı takip etmek ve verimli kullanmak gerekiyor. 

Geçtiğimiz hafta Türkiye'nin önde gelen genel müdürlerinden bir tanesinin Linkedin hesabına yine çok değerli bir holdingin MT iş ilanı, sen de aramızda katıl mesajıyla ulaşmış. Mesajı benimle paylaştığında ilk bir kaç dakika çok güldük ancak sonra reklamlı içeriklerde hedeflemenin sapmayacak şekilde titizlikle hazırlanmasının ne denli kritik olduğunu konuştuk. Durum, söz konusu kurum adına oldukça üzücü ve bir o kadar da itibar zedeleyecek cinsten. 

Peki nelere dikkat etmek gerekiyor? 

- Paylaşımda bulunmak yeterli değil. Paylaşımınıza yapılan yorumlara olabildiğince hızlı biçimde yanıt vermek ciddi anlamda (20%'lere varan bir oranla) büyümenize ve doğru kitleye ulaşmanıza imkan sağlıyor. 

- Kullanılan etiketleri titizlikle seçmek ve etiketlediğiniz kişi ve kurumların etkileşim oranına dikkat etmek gerekli. Linkedin sayfası aktif olmayan etiketli kişi veya kurumlar paylaşımınızın aşağılarda kalmasına neden oluyor. Bu arada etiket sayısı da çok önemli. 10-15 gereksiz etiket de sizi yine geride bırakabilir. 

- Gerçeklik burada da en ön planda. Sosyal medya hesaplarına içerik çalıştığımız liderlerin aileleriyle çekilmiş fotoğrafları, çalışma ortamlarından bazı kareler, diğer paylaşımlarına oranla %60 daha fazla etkileşim alıyor. 

- Süreklilik de bir başka mesele. Eğer belirli bir frekansta içerik paylaşıyorsanız, durduğunuz andan itibaren yeniden paylaşıma başladığınızda ilk bir kaç içeriğiniz 30%-40% daha az etkileşim alıyor. Özellikle kriz iletişim dönemleri ve yas süreci gibi gündemlerde mecraların lokasyon bazlı bir geliştirme yapması gerektiğini düşünenler de var.

- Kısa ve jenerik yorumlardan da kaçınmak gerekiyor. Kişisel hesaplar için özellikle bu durum oldukça kritik. Linkedin'in hazır içeriklerinden Tebrikler, Geçmiş olsun vb. kullanmak yerine özgün bir mesaj yazmak da yine öne çıkmayı güçlendiriyor. 

Diğer yandan yeni takip ettiğiniz isimlerin sıklıkla karşınıza çıkması ise çok normal, ilk bir kaç paylaşımlarını öncelikli sunan sistem, etkileşimlerine katkı sağlıyor. 

Gelelim sponsorlu içeriklere...

Hedeflemeyi çok titiz biçimde yapmak bu aşamada çok değerli. Sadece lokasyon, yaş grubu seçmek bugünün iş dünyasında çok başarılı bir hedefleme olmuyor. İşte sadece 1-2 kriter belirleyerek MT ilanı çıkmanız durumunda bu sponsorlu mesaj bir genel müdüre de ulaşabilir. Aman dikkat! 

Linkedin'in en çok eleştirilen noktası yüksek bütçeli ürünleri olsa da, yıllardır kaliteden ödün vermeden aynı çizgide ilerleyebilmesi de takdir edilesi bir duruş. 

...

-logue'da tüm bu adımları ve geliştirmeleri takip ederek başta liderlere özel olmak üzere kişisel ve kurumsal Linkedin sayfaları yönetiyoruz. Bu alanda bizimle tanışmak, sohbet etmek isterseniz merhaba@logue.com.tr demeniz yeterli. 

-feryal-

fotoğraf: King Lip Unsplash 

Latest posts

blog-post

Bağlanmak ne demek?

Sözlük anlamı; "(birine karşı) sevgi, saygı ile duyulan içten yakınlık" olarak tanımlanan bağlılık, bugün kurumların süslü …

29 Kasım 2021 4 dakika okuma

blog-post

Bir ricam olacak

Dört bir yanımızı yeni çalışma modellerine geçiş mitleri sarmışken, Büyük İstifa döneminin ülkemize …

21 Şubat 2022 4 dakika okuma

blog-post

Biraz duyguyla işlem tamam mı?

BoomSocial’ın Marketing Türkiye için gerçekleştirdiği “2021 Yılının En Çok Konuşulan Dijital …

10 Ocak 2022 2 dakika okuma

blog-post

Biz bir aile değiliz

İçinde bulunduğumuz pandemi koşulları, sosyo-ekonomik ve politik olaylar küresel boyutta şirketlerin %60’ının …

07 Şubat 2022 2 dakika okuma