TÜİK verilerine göre ülkemizde yönetici pozisyonundaki kadın oranı %19,3 

Siyasi yetkiye sahip kadın oranı ise %17. Orta Doğu’da geçtiğimiz 50 yıl içinde bir kadın lider tarafından temsil edilen yalnızca 2 ülke bulunuyor: İsrail ve Türkiye.

Verilerde yer alan gerilemelerin pek çok farklı nedeni olduğu gibi son 2 yılın pandemi etkisi de ülkemiz için son derece ağır bir tablo içeriyor. Ev içi rollerin sorumluluklarının kadınlar üzerinde olması nedeniyle, iş gücüne katılım %5,2 gerilemiş durumda.

Pandeminin kadınlar üzerindeki etkisini ortadan kaldırmak veya cinsiyet eşitsizliği ile mücadele etmek için adımlar atılmazsa, daha çok kadın iş gücünden kalıcı olarak ayrılmak zorunda kalacak.

Birleşmiş Milletler İnsani Gelişim Endeksi 2021-2022 yılı raporu da belirsizlik, toplumsal sınıf değişimleri, ruh sağlığının etkileri, politik kutuplaşmalar ve belirsiz fırsat ve büyümelere odaklanacak şekilde hazırlanıyor. 2020 raporunda Türkiye 189 ülke arasında 54. sırada ölçümlenirken, cinsiyet eşitliği endeksinde ise 68. Sırada yer almıştı.

“Eşitiz” diyebilmek için yalnızca 8 Mart’ta değil, odaklanılan alanda hayata geçirilen başarılı çalışmaları yıl boyunca paylaşmak ve yaşatmak gerekli. Kadınların haklarını koruyan uluslararası sözleşmelerin iptal edildiğini, her 10 kadından 4'ünün yaşamının bir döneminde şiddet gördüğünü unutmadan bu gerçekliğin peşinden gidebilmek ve bazı zorlukların üstesinden gelecek adımlar atabilmek çok önemli. “Eşitiz” diyebilmek için özel bir reklam kampanyası ve süslü hediyelere gerek olmadığını düşündürebilmek de büyük sorumluluk.

Daha özgür, cinsiyet eşitliğini destekleyecek gerçek uygulama ve politikaların verilerle desteklendiği, eşitliğe inancımızın artacağı bir dünya dileğiyle. Umut getirsin 8 Mart.

-feryal-

Referans Kaynaklar: Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Nüfus Etütleri Enstitüsü, 2021

Birleşmiş Milletler İnsani Gelişim Endeksi, 2020 https://hdr.undp.org/sites/default/files/hdr_2020_overview_english.pdf

Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Raporu https://www3.weforum.org/docs/WEF_GGGR_2021.pdf